İzmir Ceza Avukatı – Genel Olarak Çalışma Alanları
Ceza davalarında tüm hukuki süreçlerin yürütülmesi ve ceza davalarında avukatlık hizmeti vermekteyiz. Uzman İzmir Ceza Avukatı olarak Ağır Ceza Davaları, Asliye Ceza Davaları, Soruşturma Dosyaları, İstinaf ve Temyiz Başvuruları, Olağanüstü Kanun Yolları Başvuruları ile Anaya Mahkemesi Bireysel Başvuru ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurularında hukuki destek ve ceza avukatlığı hizmetleri vermekteyiz.
Ceza Hukukunda Uzman Ağır Ceza Avukatı
Ceza Hukuku alanında uzman izmir ağır ceza avukatına ulaşmak için iletişim yollarımız aracılığı ile bize ulaşın.
Ağır Ceza Davaları
Ağır Ceza Davaları – İzmir Ağır Ceza Avukatı
Ağır Ceza davalarına Ağır Ceza Mahkemesi bakmaktadır ve bu mahkeme de ilk derece ceza yargılamasında kanunda öngörülen ceza miktarı bakımından en ağır suçlara bakar.
İşlenmiş olan suçun ağır ceza suçlardan olup olmadığı 5235 Sayılı Kanun’un 12. maddesinin suç vasfı ve ceza miktarı yönünden getirdiği kriterleri dikkate alınarak belirlenir İşlenmiş olan suçun ağır ceza suçlardan olup olmadığı 5235 Sayılı Kanun’un 12. maddesinin suç vasfı ve ceza miktarı yönünden getirdiği kriterleri dikkate alınarak belirlenir.
Özel kanunlar açıkça ayrı bir suça daha bakma görevi vermediği müddetçe, ağır ceza mahkemeleri aşağıdaki suçlara bakar;
Devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı suçlar,
Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı işlenen suçlar,
Milli savunmaya karşı suçlar,
Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk,
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren propaganda yapma suçu ve örgüt üyeliği suçu vb. siyasi nitelikli suçlar,
Ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren, yani üst sınırı 10 yıldan fazla olan tüm suçlara ilişkin davalara ağır ceza mahkemesi bakmaktadır.
Asliye Ceza Davaları – İzmir Ceza Avukatı
Ülkemizde ceza yargılamalarında ağır ceza mahkemeleri ve asliye ceza mahkemeleri görevlidir. Türk Ceza Kanunu belli başlı suç tiplerini ve suçun ceza sınırını belirlemiştir. 10 yıldan daha az hapis cezasını gerektiren suçlara asliye ceza mahkemesi bakmakla görevlidir.
Asliye ceza mahkemesinde iddianame kabul edildikten sonra 1 yıllık ortalama hedef süre bulunmaktadır. Ancak bu süre istinaf ve temyiz aşamaları ile birlikte katlanmaktadır.
Asliye ceza mahkemesinin görev alanına giren bazı suçlar şunlardır:
Tehdit,
Hakaret,
Basit kasten yaralama,
Taksirle yaralama,
Kişilerin huzur ve sükununu bozma,
Şantaj,
Cinsel taciz, basit cinsel saldırı,
Cumhurbaşkanına hakaret,
Hırsızlık,
Mala zarar verme,
Konut dokunulmazlığını ihlal,
Güveni kötüye kullanma,
Basit dolandırıcılık,
Vergi kaçakçılığı,
İhaleye fesat karıştırma,
Uyuşturucu kullanılmasını kolaylaştırma
Asliye Ceza Davaları
Soruşturma Dosyaları
Savcılık Soruşturma Dosyaları
Ceza yargılaması soruşturma aşaması ile başlamaktadır. Soruşturma aşaması Cumhuriyet Savcısının ve kolluk kuvvetlerinin ilgili şikayet yahut suç duyurusu üzerine delil toplama, araştırma, isnad edilen hukuka aykırı fiil ile suçu işlediği iddia edilen fail ile aradaki illiyet bağının var olup olmadığının araştırılmasını kapsamaktadır.
Şüphelinin şüpheli olarak kaldığı son aşama ise Cumhuriyet Savcısının iddianameyi yazdığı zamandır. Suç şüphesi altında bulunan kişi soruşturma aşamasında şüpheli sıfatını üzerinde taşır. İddianamenin ceza mahkemesince kabulü ile artık sanık olarak anılmaya başlanılacaktır.
Ceza avukatının müvekkili şüpheli veya sanık durumunda ise, soruşturma veya kovuşturma aşamasında etkin bir şekilde temsil edilmesi gerekir. Bu süreçte hukuki bilgiler aktarılması mühimdir. Bu bilgiler doğrultusunda adım atmak şüpheli veya sanık durumundaki müvekkilin ceza kanunu çerçevesinde en doğru şekilde savunulmasına olanak sağlar. Müvekkilin şikayetçi taraf olması durumunda ise karşı tarafın hakettiği cezayı almasını sağlamaktadır.
İstinaf ve Temyiz Süreçleri
İstinaf ve Temyiz Süreçleri
İstinaf istemi, hükmün açıklanmasından itibaren 7 gün içinde hükmü veren Mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt katibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır.Beyan tutanağa geçirilir. Tutanak hakime onaylattırılır.Tutuklu sanık hakkında CMK 263.madde hükmü saklıdır. Hüküm, istinaf yoluna başvurma hakkı olanların yokluğunda açıklanmışsa, süre tebliğ tarihinden başlar.
Kural olarak İstinaf, ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı İstinaf yoluna başvurulabilir.On beş yıl ve daha fazla hapis cezalarına ilişkin hükümler, Bölge Adliye Mahkemesince re’sen incelenir.Hükümden önce verilip, hükme esas teşkil eden veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş Mahkeme kararlarına karşı da hükümle birlikte İstinaf yoluna başvurulabilir.Ancak, hapis cezasından çevrilen adli para cezaları hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen Üç bin TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerine, üst sınırı beş yüz günü geçmeyen adli para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümlerine, kanunlardan kesin olduğu yazılı bulunan hükümlere karşı İstinaf yoluna başvurulamaz.
Olağanüstü Kanun Yolları Başvuruları
Kanun yararına bozma (CMK. 309-310); sulh ceza hakimliği, asliye ceza mahkemesi veya ağır ceza mahkemesi tarafından verilip de istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararlarda hüküm verildiği zaman mevcut hukuka aykırılıkların giderilmesi amacıyla Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başvurulabilen olağanüstü bir kanun yoludur.
Bu yolla adli hataların önlenmesi ve hukuka aykırılıkların giderilerek ülkede hukuk standardı sağlanması amaçlanmaktadır. Örneğin ağır ceza mahkemesinde aleyhinize 5 yıl hapis cezasına hükmedildi ve hükme karşı istinaf yoluna başvurmadığınız (ya da temyize tabi dosyalarda temyiz etmediğiniz için) hüküm kesinleşti. Hükümde hukuka aykırılıklar varsa hakkınızda verilen mahkumiyetin kaldırılması veya cezanızın hafifletilmesi için kanun yararına bozma yoluna başvurulmasını isteyebilirsiniz.
Kesinleşmiş bir hükme rağmen; hükmün duruşma yapılarak veya yapılmaksızın tekrar ele alınmasına olanak sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur. Sahte belge ve hakimin görev suçu işlemesi, Kanun’ da müşterek yenileme nedenleri olarak düzenlenmiş olup; lehe ya da aleyhe olduğuna bakılmaksızın bu nedenlerle yargılamanın yenilenmesi istenebilecektir. Gerçek dışı tanıklık veya bilirkişilik, hukuk mahkemesi hükmünün ortadan kaldırılması, yeni olaylar veya deliller, AİHM’ in ihlal kararı ve AYM’ nin ihlal tespit ettiği dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesi de; lehe yenileme nedenleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Olağanüstü Kanun Yollarına Başvuru
Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru
Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru
Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla bireylerin başvurabileceği bir ‘‘iç hukuk’’ hak arama yoludur.
Yani, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılabilmesi için ihlal edildiği iddia edilen hak ve özgürlüğün hem T.C. Anayasası’nda hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokoller ile güvence altına alınmış olması gerekmektedir.
Bireysel başvuru, kişiler arasındaki özel hukuk ilişkilerini değil, yalnızca devletin kamu gücünden kaynaklanan hak ihlallerini kapsamaktadır.